Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devleti Başkanı Papa Francis, Rusya ile Ukrayna arasında çatışmayı sona erdirmek ve barışı tesis etmek için halihazırda yürütülen bir misyon olduğunu söyledi.
Ukrayna ve göç odaklı 3 günlük Macaristan ziyaretini gerçekleştiren Papa, Budapeşte dönüşünde uçakta kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Papa Francis’in Macaristan’daki temasları sırasında Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Rus Ortodoks Kilisesi’nin Budapeşte’deki Temsilcisi Metropolitan Hilarion ile Ukrayna’daki durumu değerlendirdiğini belirterek, “Barışın her zaman kanallar açılarak sağlanacağına inanıyorum, barış sağlanamaz. Kanalları kapatarak yapılabilir. Her şeyi (savaş hakkında) konuştuk. Barışa giden yolu herkes ilgilendirdiği için konuştuk.” ifadesini kullandı.
Vatikan’ın da içinde bulunduğu bir barış misyonundan söz eden Papa, “Bunu yapmaya hazırım. Yapılması gereken ne varsa yapmaya hazırım. Devam eden bir misyon da var ama halka açık değil. Açıklandığında, o zaman konuşacağım.” değerlendirmesini yaptı.
Haziran 2022’de Rus Ortodoks Kilisesi Başkanı Patrik Kirill ile Kudüs’te görüşmeyi planladıklarını hatırlatan Papa, “Savaş nedeniyle bu görüşmeye ara verildi ama bunun yapılması gerekecek. Savaştan sonra yapılacak.” Başladığımda Patrik Kirill ile sadece 40 dakikalık (video konferans) bir görüşmem oldu. Sonrasında Kirill ile ilişkimi Rus Ortodoks Kilisesi Dış İlişkiler Sorumlusu Metropolit Antonij aracılığıyla sürdürüyorum.” dedi.
Vatikan’ın Ukrayna’nın savaş sırasında Rusya’ya götürülen çocukların evlerine iade edilmesi talebine yanıt vereceğini ifade eden Papa, “Bazı esir takası davalarında Vatikan’ın arabuluculuk yaptığını düşünüyorum, Büyükelçilik aracılığıyla işler yolunda gitti. bu sorunsuz ilerleyebilir. Vatikan bunu yapacak durumda. “Çünkü bu gerçek ve adil. Yardım etmeliyiz çünkü bu ‘açık bir casus’ değil, bir insan bahsi. İnsanca mümkün olan her şeyi yapmalıyız.” yorumunu yaptı.
Papa Papa Franciscus, göçmenlerin düzensiz göçle karaya çıktığı Akdeniz’deki 5 AB ülkesi İtalya, Malta, İspanya, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın (GKRY) bundan zarar gören ülkeler olduğunu belirterek, “Göç meselesi bir meseledir. Avrupa, alınması gereken bir sorun.” söz konusu.
